Çene eklemi hastalıkları kolay tedavi edilebilir mi ?

Çene Eklemi, vücudumuzun en çok kullandığımız ve bozulması en zor eklemidir. Buna rağmen günümüzde pek çok kişide çeşitli çene eklem sorunları bulunmaktadır. Hastalar bu rahatsızlığın eklem problemi olduğunu tam olarak anlayana kadar hastalığın derecesi artmaktadır.

AKADEMİK BLOG
Salı Ocak 24th, 2023
2.011

Çene ekleminin yapısı; alt çene kemiği ile kafa tasında bulunan şakak kemiğinin birleşim yerinde ve bu iki kemik arasında aşınmayı engelleyen, hareketleri kolaylaştıran kıkırdak bir yastığı, bunları bir arada tutan bağlar ve kaslarla çevrelenmiş eklem kapsülünden oluşmaktadır. Ve bu kapsülün içinde ki  yapının bozulmasıyla çene eklem kapsül içi hastalıkları meydana gelmektedir.

Konuşma, çiğneme, yutkunma, soluk alıp verme gibi faaliyetleri yaparken çene eklemimiz yani Temporomandibuler eklemimizi (TME)  günde ortalama 1500 ile 2000 defa kullanmaktayız.  Bu sebeple çene eklem sisteminde meydana gelen bozukluklar, yavaş yavaş, ve kıtlama, kulak bölgesinde ağrı belirtileri, kulakta çınlama ve dolgunluk, baş bölgesinde migren benzeri şiddetli ağrılar, boyun ve sırt bölgesine inen ağrılar, ağız açıklığında kısıtlama, çene hareketlerinde kayma gibi belirtiler ile kendini göstermektedir. Kendi kendine iyileşecek bir yapıda olmadığı için hastalık giderek artar. Hastalık ilerledikçe ağzını hiç açamayacak duruma kadar ilerleyebilmektedir.

Hastalar bu belirtileri hissettiğinde genelde, kulak burun boğaz uzmanlarına, nöroloji uzmanlarına, beyin cerrahisi uzmanına veya psikiyatri uzmanına, algoloji uzmanlarına, fizik tedavi uzmanlarına müracaat ederek çözüm aramaktadırlar. Oysa ki bu, Çene Ekleminde oluşan bir hastalık olduğu için, tedavisi diş hekimleri ve Çene Cerrahisi uzmanları tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle birçok hasta aylarca hatta yıllarca bu ağrıları çekmek zorunda kalmaktadır. Tedavileri geciktiği için tedavinin zorluğu da artmaktadır.

Çene Eklem Bozukluklarına neler sebep olur? Kaza yada darbe sonucu çene veya eklem bölgesine gelen direkt travmalar, sürekli tek taraflı yemek yeme ve çiğneme alışkanlığı, çenelerin birbiriyle ilişkisini engelleyen hatalı diş protezleri, diş eksiklikleri, diş sıkma ve gıcırdatma (bruksizm) sorunu, stres, depresyon, fizyolojik olmayan diş kapanışı, çene ekleminin gelişimsel defektleri, doğumsal anatomik bozukluklar, ortodontik bozukluklar, spor kazaları, ayrıca sakız çiğneme, kalem ısırma, tırnak yeme gibi parafonksiyonel alışkanlıklar, çene eklem bozukluklarına yol açmaktadır.

Çene eklem bozukluklarında hastalığın tedavisinde neyi amaçlarız? Hastanın ağrılarını ortadan kaldırmak, normal çene fonksiyonlarını geri kazandırmak ve yeme içme fonksiyonunu sorunsuzca yapabiliyor hale getirmektir. Ayrıca tedavide hastalığı oluşturan sebebler ortadan kaldırılmalıdır. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir. Başarıdaki en önemli diğer etken ise hastanın hastalığı ile ilgili eğitilmesidir. 

Çene eklemi kapsül içi hastalıkları erken teşhis ile konservatif tedavi, ilaç tedavisi gibi basit yöntemler ile çözülebilecekken, hastalığın derecesi arttıkça çok daha maliyetli ve komplikasyonu daha fazla olabilecek tedaviler gerekecektir. Bundan dolayı diş kliniklerine veya diş hastanelerine müracaat eden tüm hastaların, diş hekimleri tarafından ağız içi muayenesi yapılırken, çene eklem muayeneleri de dikkatli bir şekilde yapılır ise çene ekleminde oluşmuş hastalıklar erken teşhis edilecektir. Böylelikle hastaların tedavileri daha kolay olacak ve ızdıraplı belirtilerini aylarca hatta yıllarca bilinçsizce çekmek zorunda kalmayacaktır.

Prof. Dr. Mustafa TEK

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı