Çene Eklemi (TME) Hastalıkları Tedavisi
Temporomandibuler eklem ( TME ), çene eklemi, alt çeneyi kafatası ile birbirine bağlayan dinamik canlı bir dokudur. Çene eklemi, kulak deliğinin 1-1,5 cm önünde, alt çeneyle kafa tasını birbirine bağlayan, çenenin açılıp kapanmasını sağlayan, eklem kapsülü içerisinde alt çene kemiğine ait eklem başı, kendine has kıkırdak bir diski bulunan, içi yağ gibi bir eklem sıvısı ile dolu olan özel bir eklemdir. Yüz kemikleri içerisinde tek hareketli kemik olan alt çene kemiğinin kafa kaidesine bağlanmasını ve hareket etmesini sağlayan yapıdır. Alt ve üst çene kemiklerinin ilişkisinde ve dişsel kapanış sisteminde çok önemli bir rol oynar.
Çene eklemi hastalıkları nelerdir?
- Çene ekleminde kapsül içi fonksiyon bozuklukları (Ağrılı çiğneme, kısıtlı ve kayarak açılma, ısırma ve koparmada güçlük)
- Çene kilitlenmesi
- Çene çıkması
- Travmalara bağlı eklem başı kırıkları
- Çenenin doğuştan olan hastalıkları (genetik) aplazi, hipoplazi, hiperplazi
- Çenenin tümöral hastalıkları
- Çenenin kistik hastalıkları
- Çene eklemini etkileyen romatizmal hastalıklar
- Çene eklemini etkileyen enfeksiyon hastalıkları
- Çene ekleminde gelişen fibröz ankiloz
- Çene ekleminde gelişen kemik ankilozu
- Çene eklem diskinin yerinden kayması
- Çene eklem başlarında olan asimetri
Çene eklemi nasıl muayene edilir?
- Hasta anemnezinin alınması
- Dişler ve kapanış sisteminin muayenesi
- Çiğneme kaslarının muayenesi
- Çene ekleminin muayenesi
- Radyolojik muayene
Çene eklemi bozukluğu nedir?
Çene eklem sistemindeki fonksiyon bozukluğu ile çiğneme kaslarını tutan şiddetli ağrı ile karektrize olmuş bir sendromdur.
Ortognatik Cerrahi
Ortognatik cerrahisi, yüz kemiklerindeki iskeletsel ve dişsel bozuklukların düzeltilmesiyle ilgili ameliyatları tarif eden genel bir terimdir. Ortognatik Cerrahi, erişkin yaşa ulaşmış insanlarda, alt çene ve üst çenenin birbirine normal pozisyonda konumlanmadığı veya dişlerin ağız kapalı pozisyondayken birbirleri ile ideal oturmadığı durumlarda, çene ve diş pozisyonlarının olması gerektiği pozisyona getirilmesi için yapılan cerrahi işleme denir.
Ortognatik cerrahi operasyonlarını kimler yapar?
Ortognatik cerrahi operasyonlarını AĞIZ DİŞ ve ÇENE CERRAHİSİ UZMANI olan diş hekimleri yapar.
Hastaların ortognatik cerrahi süreçleri nasıl başlar ve devam eder?
Ortognatik cerrahi bir ekip çalışması gerektirir. Öncelikli olarak, hastanın ortodontik ve cerrahi olarak klinik ve radyolojik muayenesi yapılmalıdır. Operasyon öncesinde ağız hijyeni sağlanır, dişsel kapanışı eğer bozuk ise tel tedavisi veya şeffaf plak tedavisi yapılarak dişlerin uygun pozisyona getirilmesi sağlanır. Daha sonra cerrahi plan yapılarak ameliyat sırasında rehberlik yapacak cerrahi splintler yapılır. Genel anestezi uygulanarak piezo cerrahi operasyon yapılır. Kemik iyileşmesi sağlandıktan sonra ortodontik tedavi devam ettirilerek son rütuşlar yapılır.
Ortognatik cerrahi öncesi röntgen ve tomografi ihtiyacı olacak mıdır?
Tedaviye başlamadan önce hastanın tam kafa grafileri ( panoramik, sefalometrik, üç boyutlu ( 3D ) tomografi vs. ) çekilerek incelenir. Daha sonra radyolojik muayene için detaylı bir konsültasyon ( çene cerrahisi uzmanı, ortodonti uzmanı ve diş hekimi tarafından ) yapılır.
Tedavi öncesi, hastanın tedavisi hakkında kafasına takılan tüm soruları, bu aşamada hekimleri ile paylaşması gereklidir. Tedavi hakkında detaylı olarak bilgilendirilen hasta, ortognatik cerrahi ekibi ile tedavi planını takip eder.
Kimlere ortognatik cerrahi uygulanır?
Dişleri ve çeneleri uygun kapanma göstermeyen, buna bağlı olarak çiğneme ve konuşma fonksiyonları yetersiz olan, yüz estetiği bozulmuş kişilerde önerilir.
Alt çenenin önde, geride, sağ yan veya sol yanda olduğu durumlarda,
Alt çenenin bir tarafının veya tümünün az gelişmiş olduğu vakalarda,
Üst çenenin önde, geride, sağ yan veya sol yanda olduğu durumlarda,
Üst çenede gelişim azlığında,
Alt çene ve üst çenedeki dişlerin birbirine değmemesi ( open bite),
Çene ucunun ileride ya da geride olması ve küçük veya büyük olması durumlarında,
Elmacık kemiklerinin olması gerekenden büyük, küçük, önde veya geride olması durumunda,
Kaza ve tümör nedeniyle çenelerin şekil ve yapısının bozulması,
Alt çene ve üst çene arasındaki ilişkinin normal olmadığı durumlarda ısırma bozukluğu – Maloklüzyon ortaya çıkar. Dişlerde ve iskelet yapısındaki bu sorunlar değişik ölçüde yüz estetiğine de yansımalar gösterir. Yani, burada sorun hem fonksiyonel hem de estetiktir.
Ortognatik cerrahi aşamaları nelerdir?
Planlama ( radyolojik, modeller vs. ),
Ortodontik tedavi ile dişlerin düzeltilmesi ( 1-2 yıl )
Cerrahi planlama ve rehber splint hazırlanması
Ortognatik piezo surgery uygulaması ( iyileşme yaklaşık 1-2 ay )
Ortodontik tedavi ile bitim ( 6-12 ay ).
Ortognatik cerrahi planlamada neler dikkate alınmalıdır?
Çiğneme, ısırma ve yutma fonksiyonlarındaki problemler,
Konuşma problemleri,
Solunum problemleri,
Çenelerin kapalı pozisyondayken birbirine göre konumları,
Yüz estetiği,
Hastanın istek ve dilekleri.
Piezo surgery ne demektir?
Piezo surgery, ortognatik cerrahi operasyonun kemik kesilerinin, ultrasonik titreşim yapan özel bir testere ( Piezoelektrik cerrahi cihazı ) kullanılarak yapılması işlemidir.
Piezo surgery uygulanmasının avantajları nelerdir?
Piezoelektrik cerrahi cihazı, mikrometrik ve seçici kesim yapabilmesinden dolayı, kemik üzerinde herhangi bir osteonekrotik hasar yaratmadan güvenli ve hassas osteotomiler yapılmasına imkan sağlar. Cihaz sadece mineralize dokular ( kemik, kıkırdak ) üzerinde etkin çalışır ve mukoza, sinir, damar gibi yumuşak dokulara zarar vermez. Yara iyileşmesini olumlu yönde etkiler.
TEK çene ameliyatı ne demektir?
Planlama sonucuna göre hastanın sadece tek çenesine ( alt veya üst çenesine) piezo ortognatik cerrahi uygulanarak yapılan düzeltme işlemidir.
ÇİFT çene ameliyatı ne demektir?
Planlama sonucuna göre hastanın çift çenesine ( hem alt hem de üst çenesine) piezo ortognatik cerrahi uygulanarak yapılan düzeltme işlemidir. Aşırı iskeletsel kapanış bozukluğu olan hastalarda uygulanır.
Ortognatik cerrahiden hastalar korkmalı mıdır?
Cerrahi uygulama genel anestezi altında yapıldığı için hasta yapılan işlemlerden tamamen habersizdir. Tabii ki her cerrahi işlemde olduğu gibi ortognatik cerrahininde komplikasyonları vardır. Ağrı, yüzde şişme, morarma, dokularda uyuşukluk gibi operasyon sonrası komplikasyonlar kısa bir sürede olsa hastayı rahatsız edebilir. İyileşme ile ilgili bazı komplikasyonlar kalıcı da olabilir. Operasyon sonrası uygulanan ilaçlar sayesinde hasta şikayetleri minimuma indirilmektedir.
Ortognatik Cerrahi Hastaya Neler Kazandırır?
Daha güzel bir yüz estetiği,
Çene ve diş kapanışlarında ideal bir görüntü,
Konuşma, solunum ve çiğneme fonksiyonlarında düzelme,
Bunlara bağlı olarak hasta psikolojisinde olumlu yansımalar,
Diş kapanışının düzelmesine bağlı ağız sağlığında iyileşme
Sosyal hayata daha iyi uyum
Ortognatik cerrahi sonrası hastaneden ne zaman taburcu olunur?
Ameliyat sonrası hastalar 3-4 gün hastane ortamında gözlem altında olmalıdır. Ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonlar, kanama, ağrı kontrolu ve ilaç kontrolünün iyi bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır. Bu süre içinde hastalar ağızdan beslenmesine izin verilmez. Damar yolundan beslenme ve ilaç kullanımı daha kolay olacaktır.
Genioplasti; çene ucu estetiği nedir?
Çene ucu estetiği, çenenin uç kısmında yapılan müdahaleye denir. Genioplasti adı da verilir. Genioplasti ameliyatları çene ucunun estetik görünümünü değiştirmeye dönük ameliyatlardır. Bu estetik ameliyatlar ile çene ucunun büyüklüğü ve uzunluğu artırılabilir veya azaltılabilir. Yani, çene ucu estetik normlara uygun şekilde yeniden şekillendirilebilir.
Çene ucu protez uygulaması neden yapılır?
Çene ucunu uzatmak yada simetriyi sağlamak için kullanılır. Bu protezler silikon, titanyum veya medpor gibi malzemelerden üretilmektedir.
Çene ucu estetik implantı nedir?
Vücut içerisindeki canlı dokuların içine ya da üzerine yerleştirilen cansız maddelere implant denir. Çene protezleri, estetik görünümün değiştirilmesi, zayıf olan yapıların desteklenmesi ve ağız çene bölgesinde doğuştan itibaren ya da sonradan meydana gelen deformasyonların doldurulması amacıyla kullanılırlar. Deformasyonlar ve esksiklikler yutkunma, yemek yeme, çiğneme ve konuşma gibi yaşamsal fonksiyonları etkileyebildiği gibi, görünüm açısından da bireylerin psikolojik yapısını bozabilmektedir.
Burun ucu ile çene ucunun aynı düzlemde ve yüz ile uyumlu olması, yüzün orantılı ve güzel görünmesini sağlamakta ve simetrinin oluşumuna katkı sağlamaktadır. Simetriyi ve görünümü bozan çene yapısı bozukluklarıyla ilgili en sık rastlanan durum; çenenin küçük ve geride bulunmasıdır. Dişlerin ya da alt çenenin konumunda herhangi bir anormallik olmadan, sadece alt çene ucunun küçük olmasına Mikrognati denir. Mikrognati problemi için en uygun çözüm yöntemleri çene ucu dolgusu ve çene ucu protezidir. Ancak çene ucu dolgusu ( dermal dolgu ) geçici ve tekrarlanması gereken bir uygulamadır, kalıcı bir sonuç elde edilememektedir.
Çene ucu protezi nasıl yapılır?
Çene ucu protezi; kemik gelişimini tamamlamış ve diş yapısında sorun olmayan kişilere uygulanabilen, genel anestezi veya lokal anestezi ile ağrısız bir müdahaledir. Hastanın şikâyet ve talepleri göz önünde bulundurularak, iki boyutlu ya da üç boyutlu simülasyonlar kullanılarak, yapılacak müdahalenin planlaması yapılır ve operasyon sonrası oluşacak muhtemel görüntü değerlendirilir. Kullanılan protezler, farklı boyut ve formda olacak şekilde, güvenli ve esnek olan birçok farklı malzemeden üretilmektedir. Çoğunlukla silikon ve medpor protezler kullanılır.
Çene ucu protezlerini yerleştirmek kolay mıdır?
Silikon protezler kaygan yapıları nedeniyle küçük kesilere rahatlıkla yerleştirilip çıkarılabilmektedirler. Ancak aynı kayganlık nedeniyle yerlerinden oynayabilmekte, bazen de kemikte erimeye sebep olabilmektedirler.
Medpor protezler biyolojik uyum sağlayan, küçük gözenekleri olan plastik türevleridir. Gözenekli yapıları nedeniyle küçük kesilere yerleştirilip çıkarılmaları daha zordur. Ancak aynı pürüzlü yapı nedeniyle yerinden oynama ıhtimali düşüktür. Ayrıca biyolojik uyumlu olması nedeniyle ıçerisinde doku büyümesi daha hızlı olur, alerjik reaksiyon ve enfeksiyon riski yok denecek kadar azdır.
Çene ucu protezi riskleri var mıdır?
Çene ucu protezi takıldıktan sonraki yakın zamanda implantın yer değiştirmesi, kayması görülebilmektedir. Nadir olmakla birlikte çene bölgesinde geçici ya da kalıcı his kayıplarına rastlanabilir. Düşük olmakla birlikte tüm tıbbi müdahalelerde olduğu gibi anestezi yan etkisi, iç kanama, enfeksiyon, ağrı ve şişlik görülme riski bulunmaktadır. Olası bir olumsuzlukta düzeltici operasyon yapılabilmektedir.
Çene ucu protez fiyatları yüksek midir?
Çene ucu protezi fiyatı hakkında genel bir bilgi vermek mümkün değildir. Çünkü her uygulama kendine özel şartlar içermektedir. Hastanın talebi ve ihtiyacına göre yapılacak protez ebadı ve malzemesi değişecek, bu da fiyatı etkileyecektir. Elde edilen güzel sonuçlara göre ücretleri makuldür.
Çene ucu protez uygulamalarını kimler yapar?
Ağız diş ve çene cerrahisi uzmanları tarafından yapılmaktadır.
Çene ucu törpleme nedir?
Çene ucu törpüleme ameliyatı, çene ucu ve yan bölgesinde bulunan kemiğin uygun şekle getirilmesi prosedürüdür. Çene estetiğinde en çok kullanılan teknik olarak karşımıza çıkan çene ucu törpüleme işlemi; çene ucunun önü, aşağısı ya da yanlara doğru olan fazlalıklarının törpülenmesiyle ortadan kaldırılmasıdır. Piezo surgery ile işlemler gerçekleştirilir.
Çene ucu nasıl küçültülür?
Çene törpüleme ameliyatı, çenedeki fazla çıkıntıların yok edilerek çenenin yüze uyumlu hale gelmesini sağlar. Yaklaşık 1-2 saat süren bu ameliyat ile çene boyutunu küçültmek mümkündür.
Çene ucu estetiği kalıcı mıdır?
Çene estetiğinde uygulanan cerrahi yöntemlerin sonuçları büyük oranda kalıcıdır.
Erkekler çene estetiği ister mi?
Erkek çene estetiği uygulamaları, kadınlara göre farklılık gösterir. Yüz hatları ve çene kıvrımları, erkeksi özellikleri ortadan kaldırmayacak şekilde planlanır.
Üst ve alt çene törpüleme olabilir mi?
Çeneler, yüzün alt bölümünü oluşturan kemik ve dokulardan oluşur. Asimetrik kısımlar törpülenebilir.
Çene törpüleme fiyatları pahalı mıdır?
Bu kemiklere yönelik törpüleme işlemine ilişkin fiyatlar, ameliyatın gerçekleşeceği hastaneden hekimin bu konudaki deneyimine kadar çok sayıda faktöre göre belirlenir. Fiyat bilgisini muayene sırasında hekiminizden öğrenebilirsiniz.
Ameliyatsız çene ucu şekillendirme yapılabilir mi?
Çene ucundaki bozuklukları ve düzensizlikleri ameliyatsız olarak giderebilmek amacıyla genellikle dermal dolgu materyalleri kullanılmaktadır.
Hyalüronik asit dolgu enjeksiyonu uygulamaları ile yaklaşık 15-20 dakika içinde çene ucu yeniden şekillendirilebilir.
Hastanın vücudundan temin edilen yağ dokusunun çene ucuna enjekte edilmesi yoluyla da çene ucunu yeniden şekillendirmek mümkündür.
Çene ucuna uygulanan yukarıda belirtilen cerrahisiz uygulamalar çabuk sonuç vermesi, hızlı iyileşme sürecine sahip olması ve hızlı geri dönüş olanağı sunması nedeniyle sıklıkla tercih edilmektedir. Ancak bu yöntem, ortalama 1-1.5 yılda bir tekrarlanması gereken bir yöntemdir.
Maksiller kortikotomi ( üst çene genişletme ) nedir?
Üst çene genişletme ameliyatıdır. Erişkin yaşa ulaştıktan sonra sutura palatina media kaynaştığı için, üst çeneyi genişletmek amacı ile takılacak olan aparatin etkili olabilmesi amacı ile, üst çene kemiğinin unilateral ya da bilateral olarak kırılması işlemine maxiller kortikotomi denir.
Maksiller kortikotomi ( üst çene genişletme ) zor bir ameliyat mıdır?
Diğer çene ameliyatlarından çokta bir farkı yoktur. Genel anestezi uygulanarak yapılır.
Maksiller kortikotomi hangi durumlarda uygulanır?
Üst çenenin tam anlamıyla gelişemediği ve alt çeneye göre dar kaldığı durumlarda
Arka dişlerde tek taraflı çapraz kapanış olduğu durumlarda
Çift taraflı çapraz kapanışlı dişlerin olduğu durumlarda
Damak kubbesinin çok derin olduğu durumlarda
Başabaş ön diş kapanışının olduğu durumlarda
Üst çene darlığında burundan nefes alma sorunu yaşayan hastalarda uygulanabilir.
20 Yaş Diş Cerrahisi
20’lik dişler, diş diziliminin en sonunda yer alan, alt ve üst çenede ikinci azı dişlerin sürmesinden daha sonra sürmeye çalışan azı dişlerdir. Bu dişler genellikle 14- 20 yaş aralığında ve çenenin her iki yanında zorlayıcı şekilde sürmeye çalışırlar. Ancak çoğunlukla çene kemiği içinde kendilerine düzgün sürebilecekleri bir alan bulamadıkları için gömülü kalırlar. Çenedeki tüm dişlerin gömülü kalma ihtimali vardır ancak en sık gömülü kalan dişler alt üçüncü azı dişlerdir. Yani alt yirmi yaş dişleridir. Genellikle yirmili yaşlarda başımızı ağrıtan dişler oldukları için yirmi yaş dişi olarak adlandırılmışlardır.Doğal sürme zamanları geldiği halde; çene kemiği içinde kalıp normal konumunu alamayan dişler gömülü diş olarak adlandırılır. Gömülü diş operasyonu korkulmaması gereken bir operasyondur. Genellikle çekilmesi önerilir.
20 yaş dişleri neden gömülü kalır?
Yirmi yaş dişlerinin gömülü kalmaları ile ilgili ortaya atılmış birçok teori mevcuttur.
Genetik
Diş uyumsuzlukları,
Beslenme alışkanlıkları
Süt dişlerinin erken kayıpları
Çenede enfeksiyonlar
Kist gibi patolojik oluşumların varlığı
Yine rafine ve yumuşak besinlerle beslenme
Bunlar yirmi yaş dişlerinin gömülü kalmasına dair bir neden olarak düşünülmüştür.
20 yaş dişleri zarar verir mi?
Gömülü dişler, çene kemiği içinden ağız içine doğru sürme için yeterli yer bulamadığında çene kemiğinde ve çevreleyen dokularda çeşitli rahatsızlıklara neden olurlar. Bunlardan en sık rastlananı ilgili bölgedeki diş ve çene ağrılarıdır. Yirmi yaş dişlerinin hemen önündeki ikinci büyük azı dişlerinde çürük olmamasına rağmen basıya bağlı ağrılar gözlenebilir. Gömülü yirmi yaş dişlerinin çekilmemesi durumunda bu basının devam etmesi nedeniyle ikinci büyük azı dişlerinde çürük, diş köklerinde erime ve ciddi apse oluşumu söz konusu olabilir. İhmal edilen durumlarda çene kemiği içinde kistler oluşarak daimi dişlerin kaybına ve çene kemiğinde kemik erimesine neden olabilirler. Ağız bakımı iyi olmadığı zaman ağız kokusuna neden olurlar. Tam çıkamadıkları zaman yanak ısırmalarına neden olabilirler.
20 yaş dişleri çekilmesi gerekli midir?
Her gömülü 20 yaş dişi cerrahi olarak alınma gerekliliği yoktur ve çevre dokulara zararı olmayan, hastada sıkıntı oluşturmayan, çevresinde kistik değişiklikler bulunmayan gömük dişler takip edilmek koşuluyla çene kemiğinde bırakılabilir. Eğer gömük dişlerin herhangi bir sebeple alınması gerekiyorsa bu durumda cerrahi bir müdahale gerekmektedir. Cerrahi operasyon düşüncesi de pek çok hastanın psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir. Bununla beraber iyi bir çene cerrahı tarafından gömülü diş çekimi yapılırsa sorunsuz ve zahmetsiz bir iyileşme sağlanabilir.
Çene Kistleri Tedavisi
Çene kistleri, içi sıvı veya yarı sıvı materyal ile dolu, zar veya kapsül ile çevrili patolojik yani hastalıklı kabul edilen, yapısal olarak balona benzeyen boşluklardır. Oluştukları yerde genişleyerek sürekli büyümeye devam ederler.
Kistler, insan vücudunun her tarafında oluşabilir ancak en çok çenelerimizde görülürler. Çene kemiği içinde, dişlerimizin kök ucunda veya dişetinde gelişebilirler.
Çene kistlerinin tedavisi nasıl olur?
Çene kistlerinin tedavisinde enükleasyon ve marsüpyalizasyon adı verilen iki yöntem kullanılır.
Enüleasyon; kistin cerrahi olarak tek parça halinde tamamen çıkarılmasıdır. Kistin büyüklüğüne göre lokal veya genel anestezi ile uygulanabilir.
Marsüpyalizasyon; sinüs boşluğu, alt dudağımızı uyuşturan sinir gibi dokularla ilişkili olan büyük boyutlara ulaşmış çene kistlerinin tamamen cerrahi olarak çıkarılması, bu anatomik yapılarda geri dönüşümü olmayan hasar ile sonuçlanabilir. Dolayısıyla bu durumda olan kistlerin ilk aşamada cerrahi olarak tamamen alınmasını tercih etmemekteyiz.
Marsüpyalizasyon yönteminde kist içerisine yerleştirilen bir aparey ile birkaç ay içinde kist boyutlarında çarpıcı bir küçülme elde edilmektedir. Küçülen kist, bizim için önem arzeden anatomik yapılardan uzaklaşır, tamamen alınması çok büyük oranda kolaylaşır. Cerrahi işlem sonra iyileşme süreci büyük oranda kısalır ve kolaylaşır, dokularda sıfır hasar ile iyileşme tamamlanır.
Çene Tümörleri Tedavisi
Çene tümörleri, ağız ve yüzdeki yumuşak dokularda ya da çene kemiğinde gelişen lezyonlardır.
İyi huylu tümörler, kanser olmayan tümörlerdir. Çene kemiği içinde anormal bir doku büyümesidir. Dişlerin oluşumunda rol oynayan hücrelerden kaynaklanabilir. Bazı iyi huylu tümörler kemik, kıkırdak ya da diğer dokuları oluşturan hücrelerden oluşabilir. Ağız ve çene içindeki tümörlerin çoğu iyi huylu olsa da uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde çene yapısına zarar verebilir.
Kötü huylu tümörler ise kontrolsüz bir şekilde çoğalan, vücudun diğer bölgelerine yayılan ve düzensiz şekilli hücrelerden tümörlerdir. Çene kemiğinden komşu dokulara yayılan anormal bir büyümedir. Genellikle diş etlerinden ya da ağız mukozasından gelen kanser, çene kemiğine yayıldığında ortaya çıkar. Odontojenik tümörler oldukça nadir görülen lezyonlardır.
Tümörler ağız içinde genellikle nerede oluşur?
Bu kötü huylu tümörlerin çoğu ağzın arkasında, alt çenedeki azı dişlerinin yakınında büyür. Bazıları üst çeneyi de etkiler.
Çene Kırıkları Tedavisi
Çene kırıkları, ağır darbe sonucu oluşan kırıklardır. Hiç zaman kaybedilmeden çene cerrahına başvurulmalıdır. Hastanın kırık öncesi durumuna dönebilmesi için, kırık parçalar eski yerine getirilir, hizalanır ve kaynaşması için teller, plak, vida, protez veya özel splintler kullanılarak doğru konumda sabitlenir.
Çene kırığı hasarın boyutuna göre farklı tedavi ve müdahaleler gerektirebilir. Diş kayıpları durumlarında eksik dişlerin tamamlanması ya da ciltte meydana gelen yaralanmalarda bazen dikişli tedaviye ihtiyaç duyulabilir. Bazı durumlarda hastanın yüzünde iz kalmaması için estetik uygulama gerekebilir.
Gömülü Diş Cerrahisi
Çenelerde birçok diş gömülü kalabilir. Çoğu zaman çekimi önerilir. Bazen süt dişleri de gömülü kalabilir. Çene cerrahisi uzmanları tarafından çekilir. Riskli durumlarda çekimi zor olabilir.
Kemik Greft Cerrahi Tedavileri
Kemik eksikliği durumunda, kemik oluşturmak istenen bölgeye uygulanan materyallere kemik grefti denir. Bu kemik greftleri kişinin kendi vücudundan alınabilir (genellikle çene kemiği ve kalça kemiğinden alınır), bazen de insan yada hayvansal kaynaklı (sığır kaynaklı kemik greftler) olabilir ya da sentetik olarak üretilebilir.
Kemik tozları genellikle implant yerleştirmek için yeterli kemiğin olmadığı durumlarda, diş çekimi sonrası çekim yerinin kayıpsız iyileşmesinin istendiği durumlarda, kist ya da tümor gibi oluşumlar çıkartıldıktan sonra o bölgenin doldurulması amacıyla kullanılabilir.
Kemik grefti çeşitleri nelerdir ?
Otogreft: Bir kişinin vücudunun herhangi bir yerinden alınan greftın vücudun farklı bir yerine nakledilmesi işlemidir . Diş hekimliğinde çene kemiğinde kemik yapımı için genellikle çene ve kalça kemiğinden alınır . Çeneden alınan kemik greftleri özellikle sağlam olan çenenin ön veya arka bölgesinden alınır .
Allogreft: Aynı türün genetik olarak farklı bireylerinden alınan greftlere denir . Diğer adı homogrefttir . Kadavralardan alınan kemikler doku bankalarında saklandığından elde edilmeleri kolaydır . Bu greftler alınırken hastalıkların transferini önlemek için çeşitli özel işlemlerden geçirilirler .
Allogreftler mineralize, demineralize, cips (chips) , toz veya bütün kemik olarak elde edilebilir .
Ksenogreft : Farklı türden alınan greftin yine farklı türe nakledilme işlemidir
Sentetik kemik greftleri : Kemik greftleri kişinin kendi vücudundan ya da hayvansal olarak alınabileceği gibi suni olarak fabrikasyon olarak üretilebilir . Bu greftler hidroksiapatit veya trikalsiyum fosfat malzemelerinden üretilirler.
Sinus Lifting Cerrahisi
Sinus bölgesinde, üst çenenin hemen üzerinde yer alan maksiller, azı dişlerimizin yakınında yer alan anatomik boşluklara denilmektedir. Sinus boşluklarının aşağıya doğru sarkması sonucunda kemik hacminde bir takım kayıplar oluşmaktadır. Bu kayıplar doğal bir süreç olarak görülse de, implant tedavisi söz konusu olduğunda sorun teşkil etmektedir. Sinus greftleme işlemi, aşağı sarkmış olan sinus boşluklarının doldurulması sonucunda dişsiz bölgelere implant tedavisi uygulayabilmek için kullanılmaktadır. Bu işlem sayesinde kemik içine tam olarak yerleşmesi gereken implantın boyu ve genişliği için yeterli hacmin yaratılmasını sağlamaktadır. Sinus lifting sırasında, lokal anestezi ve genel anestezi uygulanmaktadır.
Sinus lifting ameliyatı nasıl yapılmaktadır?
Sinus lifting cerrahisi, genellikle lokal anestezi altında ya da vakanın durumuna göre genel anestezi altında yapılabilir.Sinus bölgesi istenilen seviyede kaldırılarak o bölgede ağız içerisinden açılan küçük bir pencere aracılığı ile ulaşılabilir hale getirilmektedir. Sinusün içini kaplamakta olan sinus membranında istenilen oranda yükselmenin sağlanmasından sonra, meydana getirilen boşluğa kemik tozu ve greftleme işlemi yapılarak, dikiş atılarak bölgenin kapatılması sağlanmaktadır.
Sinus lifting operasyonu sonrasında nelere dikkat edilmelidir?
Sinus lifting operasyonu sonrasında, oluşan yara bölgesinin korunması için 24 saat boyunca diğer tarafla yemek yenmesine dikkat edilmelidir. İşlemin sonrasında iki saat boyunca hiçbir şey yenip içilmemelidir. Sinus kaldırma işleminin sonrasında burun temizliği yapılırken basınç uygulanmamalı ve hapşırılırken ağız açık tutulmalıdır.
Lokal Anestezi
Diş hekimliği uygulamalarında kullanılan lokal anestezi ile belirli bir bölgenin innervasyonunu sağlayan sinir dallarının anestezisi amaçlanmaktadır. Lokal anestezikler, nöral ağlarla birlikte hareket ederek buradaki sodyum akışını inhibe eder. İşlemler sırasında ağrı hissinin oluşmasını önlemek, hasta ve diş hekimi arasında güven hissini oluşturmak ve korku, kaygı gibi olumsuz duyguları hafifletmekte yardımcı olmaktadırlar.
Genel Anestezi
Genel Anestezi halk dilinde Narkoz olarak ta bilinir. Genel anestezi, ameliyat veya bir cerrahi operasyon öncesinde beynin acıyı hissetmemesi için, vücudun tamamında duyuların geçici bir süre ile yok edilmesidir. Genel Anestezi ile genel anlamda belli bir süre ile sinir sistemi baskılanır, operasyon sırasında acının beyin tarafından hissedilmemesi sağlanır. Genel anesteziye ihtiyacı olan hastaların uyutulması ve işlemin sonunda da uyandırılmasıdır. Derin bir uyku durumuna benzer, bilinci ve ağrı duyusunu ortadan kaldırır.
Anestezi ve reanimasyon uzmanı ne demektir?
Anestezi uzmanı, ameliyat sırasında hastanın herhangi bir acı veya duyum hissini yaşamasını önlemek amacıyla hastaya anestezi uygulanmasına karar veren ve uygulayan uzman hekimdir.
Genel anestezinin mutlaka bir uzman anestezist hekim tarafından uygulanması gerekir. Uygulama sırasında hastanın monitörle takip edilmesi gereklidir. Genel Anestezi aşamasında hastanın bilinci yerinde değildir, operasyon sürecinde yaşananları hatırlamaz.
Genel anestezi nasıl uygulanır?
Damar yolundan ilaç vererek, akciğerlerden gaz solutarak veya ikisi birlikte uygulanarak genel anestezi sağlanmış olur. Bu işlemleri hasta hatırlamaz. Hasta uyutulduktan sonra operasyonun başlanmasına izin verilir. Operasyon bittikten sonra oksijen dışındaki ilaçların uygulaması sonlandırılır. Bazılarının etkilerini ortadan kaldıran ilaçlar verilir. Hastanın boğazınızdaki tüp çıkarılır. Hasta durumunun takibi için uyandırma odasına alınır. Hasta iyice uyandıktan ve ağrı kontrolünü sağlayacak tedaviler uygulandıktan sonra yattığı odaya gönderilir.
Bilinçli Sedasyon Nedir?
Bilinçli sedasyon; operasyon yapılacak hastaya ilaç uygulayarak hafif uyku hali meydana getirilmesi ile, hastanın rahatlaması sağlanır. Hastanın bilinci yerindedir. Verilen komutları anlayabilir ve yerine getirebilir. Kendi kendine solunum yapabilir. Ağrı, endişe ve korkularını ortadan kaldırmak için kullanılan anestezi yöntemidir. Sedasyon uygulanırken hastanın bilinci açıktır. Ancak operasyon süresinde geçici olarak rahatlama ve hafıza kaybı söz konusudur. Kısaca derin bir uyku halidir.
Genel anestezi ile Bilinçli sedasyon arasında fark var mıdır?
Hasta sedasyonun düzeyine göre sözlü komutlara veya tekrarlayan uyaranlara cevap verebilir ve kendi kendine solunum yapabilirken, genel anestezide hasta entübe edilerek makineye bağlandığı için solunumu kendi yapamaz ve bilinci kapalıdır.Sedasyon uygulanan hasta operasyon bitiminde, çok kısa sürede kendine gelebilmektedir. Hastalar için son derece konforlu ve rahat uygulanabilen bir yöntemdir.
Genel anestezi veya bilinçli sedasyon kimlere uygulanır?
Diş hekimi korkusu olan bireylerde
İğne fobisi ileri derecede olan bireylerde
Hasta için uzun süreli veya travmatik olabilecek operasyonlarda
Uzun süreli ağız açmakta zorlanan hastalarda
Tek seansta bitmeyecek işlemlerde
Mide bulantısı, kusma ve öğürme refleksi olan bireylerde
Tedaviler için uyum sağlamayan çocuklarda
Mental engelli hastaların tedavilerinin yapılmasında
Hangi hastalara genel anestezi uygulanmaz?
Genel anestezinin uygun olmadığı hastaların sayısı oldukça azdır. Özellikle ileri derecede solunum yolu problemleri olan hastalarda, ileri evredeki kalp ve akciğer hastalıklarında genel anestezi bazı riskler getirebilir. Böyle vakalarda zorunlu olmadıkça lokal anestezi uygulanarak kısa süreli tedaviler tercih edilmelidir.
Genel anestezi veya bilinçli sedasyon çocuklar için zararlı / riskli midir?
Genel anestezi ve bilinçli sedasyon uygulamaları genel sağlığı iyi olan hastalarda güvenle uygulanabilir. Alerjik bünyesi olan hastalarda kullanılan ilaçlara karşı alerjik reaksiyon gelişme ihtimali olabilir. Böyle hikayesi olan hastalar için alerjik değerlendirme yapmak gerekebilir.
Nadiren de olsa genel anestezi uygulamaları sırasında miyokard enfaktüsü, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Fakat bu durumlar genellikle yandaş hastalığı olan riskli hastalarda ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı hastalarda ise çok nadir gözlenmektedir.
Uzman hekimler tarafından uygulandığı zaman risk hemen hemen yok denecek kadar azdır.